المدة الزمنية 1:2

Tarrega-Lagrima

59 مشاهدة
0
1
تم نشره في 2020/07/15

Francisco Tárrega, gitar ve özellikle klasik gitar müziğine ilgi duyan bir çok insanın, hakkında fikir sahibi olmasında fayda olan, bir şahsiyet olarak karşımıza çıkıyor. Francisco Tárrega, Dünya klasik gitar repertuarında, bazı kültleşen eserlere imza atmış bir bestecidir. Armoni anlayışı ile hem çağdaşları hemde kendinden sonra gelen gitaristleri etkilemi başarmıştır. Hazırsan, Francisco Tárrega'ın müzikal hayatını yakından incelemeye başlayabiliriz. Francisco Tárrega y Eixea (Kasım 21, 1852 — Aralık 15, 1909) İspanyol besteci, gitarist. Francisco Tárrega müzik ile içli dışlı bir aileden gelmektedir. İlk gitar dersini 8 yaşındayken almıştır. Bu devirde piyano, gitara karşı gittikçe önem kazandığından, Tárrega'nın babası, oğluna piyano çalmayı öğrenmesini tavsiye etmiştir. Böylece Tárrega daha genç yaşında iki enstrümanda da hakimiyet kazanmıştır. 1862 yılında Tárrega meşhur gitarist Julián Arcas'ın öğrencisi olmuştur. Tárrega 1869 yılında, İspanyol gitar ustası Antonio de Torres'ten (1817–1892) o zamana kadarki enstrümanlardan bariz şekilde ayrılan bir gitar edinmiştir. Bu yeni nesil gitarın en büyük farkı, modern biçimi ve 65 cm'e uzatılmış sapıdır. Bu yeni modelin sesi yüksek, tınısı da farklıydı. Bu gitar Tárrega'nın sonraki gitar yaşantısında belirgin rol oynamıştır. Yukarıda görsellerde, 1867 yapımı Antonio de Torres yapımı, bir başka gitarı inceleyerek, formu hakkında genel bir fikir sahibi olabilirsin. 1885 yılında Tárrega karısı María Josefa Rizo ve oğlu Francisco ile Barselona'ya taşınmıştır. Orada İspanyol milli bestecileri Isaac Albéniz (1860–1909) ve Enrique Granados (1867–1916) ile tanışmış. Bu besteciler ile dost olmuş ve Albéniz'in çoğu eserini ilk defa gitara transkribe etmiştir. Tárrega'nın eserleri ve etkisi gitar tekniğinin gelişimi için bir kilometre taşı niteliğindedir. Yaşadığı devrin en önemli gitaristi ve hocası, aynı zamanda da ''Yeni İspanyol Gitar Ekolü'' denen ekolün kurucusudur. Bu yeni akımın en temel karakteristik özelliği, güçlü sesidir. Tárrega'nın bu yeni gitardan çıkarttığı yüksek tınılar, sesin uzun süreli ve dolu dolu tınlaması, bir çok gitaristi etkilemiştir. Bu yaklaşım, zamanın İspanyol gitaristliğinin temeli haline gelmiştir. İlerleyen yaşlarda Tárrega'nın tırnakları zayıflamıştır. Bu yüzden 1902 yılı itibarıyla, o zamana dek uyguladığı tırnakla çalma tekniğinden vazgeçmiştir. Tellere sadece parmak ucuyla, yani tırnak değdirmeden çalmaya başlamıştır. Ne acıdır ki, baştan sona tremolo tekniği ile çalınan eseri "Recuerdos de la Alhambra"yı da muhtemelen artık icra edemez hale gelmiştir. Kendinden önce ekol yaratan Fernando Sor (1778–1839) ve Mauro Giuliani'nin (1781–1829) klasik tekniğinden hareketle, Tárrega yorum sanatını daha da ileri götürmüş ve hassas tekniğiyle seleflerinin hünerini geliştirmiştir. Tárrega titiz çalışması, besteleri ve öğretici eserleriyle bugün bile tüm dünyada geçerli olan prensipler yerleştirmiştir. Bunlar arasında bilhassa Apoyando vuruşu ve tellere vuran parmakların konumu öne çıkmaktadır. Gitarı sol bacağa yerleştirmek de, Tárrega'dan bu yana standart pozisyon halini almıştır. Bu yeniliklerle Tárrega, emsalsiz şekilde gitarın sanat ifadesi imkanlarını genişletmiştir. Başta Emilio Pujol (1886–1980), Miguel Llobet (1878–1938) ve Daniel Fortea (1878-1953) olmak üzere öğrencileri, Tárrega'nın tarzını kendi yorumlarında iyice geliştirmişlerdir. Böylece Tárrega'nın metodunun, dünyadaki en yaygın tarz olmasına katkıda bulunmuşlardır. Tárrega, klasik gitar repertuarını, çok sayıda transkripsiyonla genişletmiştir. Eserleri, bu güne dek klasik gitar konser programlarının, en başarılı ve en çok çalınan kompozisyonları arasında yer almıştır. Besteleri arasında etütler ve danslar ağırlıklı olarak yer almaktadır. Piyanoya olan ilgisi J.S. Bach, Händel, Beethoven, Haydn, Mozart, Chopin, Schubert ve Schumanan'ın eserlerinden etkilenmesini tetiklemiştir. Müzik çevrelerinde Tárrega, "Gitarın Schubert"i sayılır.

الفئة

عرض المزيد

تعليقات - 0